Emekliye Hiç Maaş Vermesen de...

Enflasyon artmasın diye asgari ücrete ikinci bir düzenleme yapmayacaklar...

Emekliye enflasyon oranından fazlasını vermeyecekler...

Güya;

Böylece talep düşecek, arz fazlası oluşacağı için fiyatlar azalacak ya da en azından aynı kalacak!

Böylece enflasyon düşecek(!)

Tabi bu arada işletmeler batacak...

İşsizlik arttıkça artacak...

Ayakta kalmak için kaçak ve sığınmacı işçi çalıştıracak işveren Türk işçiyi sokağa atacak...

Yeterli beslenemeyen çocuklar, geleceğe sağlık sorunlarıyla beka problemi oluşturacak...

Sağlıklı beslenemeyen emekli de kısa yoldan Hakk'a varacak!

Maaşcıklar kasada kalacak...

Beyler de onu dilediği gibi harcayacak!

Bunların bildiği yönetim de, ekonomi de böyle!

***

Oysaki sorun yapısal...

Devletin kasasını Kur Korumalı Mevduata aktararak boşaltırsanız...

Lüks, acil olmayan işlere milyarları yatırırsanız...

Devleti sürekli borçlanmaya mecbur bırakırsanız...

Üzerine vazife olmayan işlere bulaşan devlet, sürekli paraya ihtiyaç duyar ve sorumluluklarını yerine getiremez!

Devlet kasasını doyuramadıkça, hem görevini yapamaz hem de maaş vermekle yükümlü olduklarına insanca yaşayacağı ücretleri ödeyemez!

***

Şuan yapılmaya çalışılan devam ederse...

Emeklisini açlıktan kurtaramayan...

Çalışanın karnını doyuramayan...

Memuruna maaş ödeyemeyen bir devlet çıkar ortaya!

Oysaki böyle durumlarda yapılması gereken artı değer oluşturmaktır...

Üretimi artırıp...

Üretileni dış pazarlarda değerlendirip...

Ülkeye gelir girmesini teşvik etmektir!

Tarımından sanayisine; teknoloji üretiminden hizmet sektörüne kadar dışa açılımı sağlamaktır...

Ülkeye fiziki yatırımların yağmasını sağlayacak düzenlemeleri yapmaktır!

Bunu yapamazsanız, bu kısır döngü ile devleti batırırsınız!

***

Hatırlar mısınız 10 yıla kadar bazı holdingler vardı...

Yurt dışından para toplayıp, kar vaadiyle balon gibi şiştiler...

Aldıkları paraları gerçek yatırımlar yerine göz boyama işlerine harcadılar...

Kendi kendilerini balon gibi şişirdiler, daha fazla para topladılar...

İşletmelerinden gerçek karlar elde edemedikleri için topladıkları paraları kar payı dağıttılar...

Saadet zinciri gibi...

Sonra hepsi peş peşe patladı...

Binlerce insanın birikimleri yok olduğu gibi, yine binlerce insan bu işletmeler iyi yönetilmediği için kapandı ya da satıldı ve işsiz kaldılar...

Ülkenin gidişatı biraz da bunlara benziyor...

Dışardan giren kazancı artırmadıkça...

Ülkeye kazanç değil borç girdikçe...

Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası da tehlikeye giriyor!

***

Türkiye'de ekonominin yeniden rayına oturması için acilen yapılması gerekenler bellidir.

Hukuk sistemi 'adalet' anlayışına yeniden döndürülmeli...

Ülkenin bağımsız olması gereken tüm kurulları asli durumuna kavuşmalı...

Devlet üzerine vazife olmayan KKM gibi uygulamalardan süratle çıkmalı...

Devlet lüks harcamalardan ve acil olmayan makyaj yatırımlardan derhal uzaklaşmalı...

Ülkedeki misafirlerin en geç 6 ay içinde ülkelerine dönmelerini sağlamalı...

Tarım, sanayi ve teknolojik üretimlerin yurt dışı pazarda yer alması için elinden gelen desteği vererek ülkeye borç değil kazanılmış kaynak girişini artırmalı...

Ve ülkede yatırımın önündeki 'Tek başına karar verme' uygulamasından vaz geçip "kuralların kolay kolay değişmediği ülke" haline gelmek için gerekli adımları acilen atmalı!

Türkiye'de hiç kimsenin herkesten daha akıllı olmadığının kanıksandığı bir yönetim anlayışına geçiş yapılmalı!

***

Yoksa...

Asgari ücreti sabit de bıraksan da...

Emeklilere hiç maaş vermesen de...

Memurun maaşını iç etsen de...

Ülke ekonomisinin uçurumdan aşağı yuvarlanmasını...

Ekonominin ülke için bir beka sorunu olmasını engelleyemezsiniz!

İktidarı kurtaralım derken...

Yarın iktidar olma ihtimaliniz olan bir ülke bile bulamazsınız!