Viraneden Var Haneye...

Cumhuriyetle yönetilişimizin son 70 yılında “asansör ülke” yakıştırmasına hem içeride, hem de dış ülkelerce  muhatap olduk vesselam.

Yirmi iki yıldır iktidarda bulunan Erdoğan hükümeti bile (koalisyonsuz) sağ/sol seçmenin tercihleriyle onca senedir parlamento sisteminden, referandumla Başkanlık sistemine geçilmesine rağmen, sosyo ekonomik taşların bir türlü yerine oturtulamadığı,  neredeyse çeyrek asr’a merdiven dayayan sayın Recep Tayyip Erdoğan iktidarından bahsediyorum yine...

Bu köşeden yine benzer konuları içeren yazılarımda kendisinden bahsetme fırsatım olmuştu; tekrar etmenin  sizin ve benim zamanımı gereksizce alacağını düşünerek kısa bir yazı yazmaya karar verdim...

Ülkece, Sosyo ekonomik taşların yerine oturtulamadığından bahsederken, ‘viraneden var haneye’ geçmek ve geçirmek öyle kolay değil demek istiyorum aslında...

Evet! 
Eğitim, Sağlık, Tarım, hazine ve para politikaları çökmüş durumda; evet millet borçlu, evet zengin daha zenginleşti orta ve alt, yani düşük gelirli yerle yeksan oldu. Oldu da, bu durumun tek suçlu ve muhatabı iktidar mı? 
Elbette Hayır! İktidarın birse Milletin iki’dir.

Milletin vekaletiyle Parlementoda sandalye bulan vekil, adı üstünde vekil ile asıl arasındaki kopukluğu, özellikle iktidar partisinde gördük bu son bir kaç seçim döneminde...

Detaya girmeye gerek yok; kısa bir yazı olsun istiyorum...

“...nasıl oluyor da bunca kopukluğa rağmen, sayısal daha üstünlüğünü koruyorlar” dediğinizi duyar gibiyim. 

Başta yazdım, ‘Erdoğan vekillere değil asılı muhatap alıyor da ondan’ diye...

Sayın Erdoğan’ın yeni yol haritasından bahsedeceğim ama bir yazıyla bitecek gibi değil elbette; fakat şunu söyleyerek sonraki yazılarımda sizlerle paylaşmaya çalışacağım...

Söküğü dikerek mi, yoksa yeni bir elbise provası yaparak mı..? 

Bunun kararını Erdoğan ihtiyaç halinde yine sine-i millete giderek vereceğinden hiçbir şüphem yoktur!

Kalın sağlıcakla...