Samsunlunun Malını Kim Yesin?

SAMSUN HABER

Siyaset, seçimler denilince aklıma hep bu gelir...

"Samsun'un, Samsunlunun malını kim yesin?" seçimi yapacağız derim!

Öyle ya...

Sorgusuz, sualsiz...

Kime verdin...

Nereye harcadın?

Neden harcadın?

Niye ihale yapmadın?

Niye doğrudan ondan aldın?

Böyle bir şeye gerek var mıydı?

Neden kanunları uymadın?

Gibi onlarca belki yüzlerce soruya muhatap olmadan...

Samsun ve Samsunlunun parasını dağıtma işidir seçim!

Samsunlu yetkiyi verir... Tüm şehirlerdeki, tüm ülke genelindeki gibi...

Sonra ortak malının, ortak parasının nasıl harcandığını sorgulamaz...

Yüksel Yıldırım'ın kendi cebinden yaptığı transferleri sorgular, ama onu sorgulamaz!

***

Adaylara sorsan...

"Hizmet (!)"

Nasıl hizmet aşkıysa, seçim dönemlerinde milyonlarca lira harcarlar...

Aldıkları maaşları, huzur haklarını toplasan, harcadıklarının ancak yarısı eder (!)

Ara sıra 'Bahattin' kazaları yaşanmazsa...

Hizmet aşkının eksi bakiye ile devam ettiği varsayılır, dillendirilir...

Ara sıra bir belediye başkanının dost sohbetinde de olsa; "Belediye Başkanı Peygamber olsa çalar!" sözlerinin videoları yansır sosyal medyaya...

Sonra yine perde açılır....

"Hizmet Aşkı(!)" tiyatrosu...

Her şehirde, her ilçede doğaçlama sahnelenir...

Hepsinde de esas oğlan vardır ama...

Esas kızdan kimse bahsetmez!

***

Hizmet aşkına (!) doyulmaz...

Türküdeki gibi...

"Doyulur mu, doyulur mu?

Tatlı Dile Güler Yüze

Doyulur Mu Doyulur Mu

Aşkınan Bakışan Göze

Doyulur Mu Doyulur Mu ?"

Hizmet Aşkına (!) doyulmaz...

Olan ölene kadar o koltukta oturmak ister...

Deneyip, olamayanlar her defasında talip olur...

***

Bir de Samsun'un ve Samsunlunun malını ve parasını kimin ve nasıl yiyeceğinin seçildiği dönemlerde...

Talipliler her yalanı söyler...

"Kimi birlikte yöneteceğiz" der...

Kendi bile yönetemez ki, birlikteliği olsun...

"Kimi şeffaf yönetim anlayışı" der...

Kuruşun hesabını vermez, internet meclis yayınını şeffaflık zanneder...

Kimi kimseye sormadan yıkar, yapar...

Samsun'un ve Samsunlunun parasını yıkarken de harcar, yaparken de...

Kime verdiğini bir kendi bilir, bir de 'Bahattin'i...

Kimi tüm belediyeye akrabalarını doldurur...

Kimileri başka ilçe belediye başkanı ile akraba becayişi yapar...

***

Samsunlunun malını ve parasını harcamak için ve kimlere yedirileceğinin kararının verilmesi için seçim yapılır da...

O seçimi kazananlar...

Ne göreve gelirken, ne de giderken...

Samsunlunun malının muhasebesini vermez!

Müfettişler inceler, "Yazabileceğimiz ancak bu kadar yolsuzluk, usulsüzlük var" der...

Yine de kimsenin umurunda olmaz...

Kimi bu şehrin çocuklarının 50 yılını tüketir...

Kimi bu şehrin sokak hayvanlarının haklarına çöker...

Kimi fakirin, fukaranın hakkına...

Hiç biri doymaz, hiç biri utanmaz!

Tamam da, her beş yıl da bir yetki verenler de mi, bu vebale ortak olmaktan korkmaz?