Samsun'a değil, kişilere hizmet
SAMSUN HABERMimarlar Odası Samsun Şubesi Kent İzleme Komitesi Üyesi İshak Memişoğlu, yaşanan sel felaketiyle ilgili değerlendirmesinde, yerel yönetimlerin Samsun'un sorunlarına yönelik değil, kişisel beklentilere göre proe üretip, kente dayattıklarını söyledi
Mimarlar Odası Samsun Şubesi Kent İzleme Komitesi Üyesi İshak Memişoğlu, Samsun'da yaşanan sel felaketini değerlendirdi. Memişoğlu, "Samsun kentinde geçmişte yaşanılan olumsuzlukların giderilmesi noktasında hiçbir önlem alınmadığını görüyoruz. Burada bir kaygı dahi olmadığını görüyoruz. Yerel yönetimlerin hala daha işbaşına geldikten sonra kentin mevcut sorunlarıyla uğraşmaktansa, onları proje haline getirip, onları projelendirip o sorunları çözmek yöntemini ortaya koymaktansa; kendi kişisel öngörüleri veya kişisel beklentileri doğrultusunda projeler üretip, kente dayattıklarını görüyoruz" dedi.
KENTİ YÖNETENLERİN KAYGISI YOK
Memişoğlu, Samsun, Karadeniz, hatta ülkenin diğer bölgeleri, diğer kentleri gelecekte bu ve buna benzer felaketlerin, hatta daha büyüklerinin de yaşanabileceğine dair mesajlar verdiğini belirterek, "Geçmişte de verdi. Çok yakın geçmişte 2012 yılında çok ciddi bir sel felaketi yaşadık. Buna benzer o dönemde 11 vatandaşımızı kaybettik sel felaketinde. Yine geçen süreç içerisinde değişik zamanlarda Samsun'un değişik bölgelerinde sel felaketleri oldu, Terme'de oldu, Salıpazarı'nda oldu ve bunlar aslında yaşanan ve yaşanacak olan, yeni felaketlerin habercisiydi. Bu konuyla ilgili bilim insanları, oldukça açık ve net uyarılarda bulundular. Yani küresel ısınmaların kentler üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri noktasında uyarılarda bulundular ve bizler de teknik insanlar da bu uyarılar noktasında kentler üzerinde yapılması gereken rehabilitasyonun, değişikliklerin ve bu doğal değişime uyum, yeni düzenlemelerin yapılması gerektiği noktasında bizler de uyardık, uyarmamızı yaptık. Fakat gelinen noktada baktığımızda pazar günkü felaket aşırı yağışlar, yani açıklandığı gibi aşırı yağışlar, beklenenin çok üzerinde yağışlar. Ama bu beklenenin çok üzerindeki yağışları da bekliyorduk gerçekten. Bu beklenen bir şeydi. Bundan sonra belki daha şiddetlilerini de beklemek durumundayız. Dolayısıyla o zaman bizim de kentler olarak buna karşı reaksiyon göstermemiz gerekiyor. Bir pozisyon almamız gerekiyor. Fakat bunun asıl aktörleri olması gereken yerel yönetimleri bu noktada çok kaygılı olmadıklarını görüyoruz. Gördük daha doğrusu. Pazar günkü yaşadıklarımız, yaşananlar bize bunu gösterdi. Kent yine hemen hemen benzer noktalarda, aynı noktalarda aynı sorunları ortaya koydu" diye konuştu.
SELE TEDBİR ALMAK YERİNE KAFELER YAPIYOR
Memişoğlu, zeminden alçak ve dere yatağında olan bölgelerde çözümlenmemiş sorunlar olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"İşte sanayi, Gülsan Sanayi Bölgesi özellikle ciddi anlamda sıkışıklığın olduğu, arazi topoğrafyası bakımından sorunlu olan Baruthane bölgesi, kentin özellikle İlkadım'ın, çok eğimli olan bazı bölgeleri, Atakum'un bazı bölgelerinin yani bunlar aslında rahatlıkla gözle görülen, tespit edilen yerler. Bunlara dair geçmişten gelen, bu deneyimlerden sonra, birçok önlemler alınması gerekiyor. Fakat alınmadığı ortada yaşanılanlarla birlikte. Şimdi bu noktada kent yönetimini tekrar uyarıyoruz, bu küresel ısınmanın yarattığı olumsuzluklar artarak devam edecek. Buna karşı dünya çapında bir önlem alınmadığını biliyoruz. Dolayısıyla o zaman bizim kentlerimizi bu olumsuz koşullara karşı, savunmasız durumdan kurtarmamız gerekiyor. Belki bütünüyle olumsuzlukları ortadan kaldıramayız ama yaşanılacak olan felaketleri veya olumsuzlukları daha aza indirebiliriz, indirgeyebiliriz. Samsun'a baktığımızda Samsun kentinde geçmişte yaşanılan bu olumsuzlukların giderilmesi noktasında hiçbir önlem alınmadığını görüyoruz. Burada bir kaygı dahi olmadığını görüyoruz. ve yerel yönetimlerin hala daha işbaşına geldikten sonra kentin mevcut sorunlarıyla uğraşmaktansa onları proje haline getirip, onları projelendirip o sorunları çözmek yöntemini ortaya koymaktansa kendi kişisel öngörüleri veya kişisel beklentileri doğrultusunda projeler üretip, kente dayattıklarını görüyoruz. İşte daha önceden de açıklamalarda bulunduk, ifade ettik. Kent büyükşehir belediyesi sürekli kafeterya üretiyor. Osmanlı Kafe, Sümbül Kafe, kitap Kafe, yani büyükşehir belediyesinin asli görevlerinden değil bunlar. Geleceğin şehrini sokaklarında sandallarla gezilen, bir şehir olarak düşünüyorsanız, bu bizim Samsunlular olarak, düşündüğümüz geleceğin şehri bu değil."
İlginizi Çekebilir