Haydi, Biraz Gülelim (!) Ağlanacak Halimize

Önce fıkrayı yazalım...

***

Dışarıda gök delinmiş gibi yağmur yağarken, otelin kapısından aynı anda bir kadın ve bir erkek girer. İkisi aynı anda resepsiyona gelir ve aynı anda oda ister. Görevli çaresizlik içinde tek odalarının boş olduğunu belirtip, odayı kime vereceği konusunda iki müşterinin anlaşmasını ister. İkisi de yorgundur, ıslaktır. Sonunda birlikte odayı paylaşmayı uygun görürler, odaya çıkarlar. Sırayla duşlarını alıp, pijamalarını giyerler. Bu arada kadın yatak örtüsünü toplayıp, iki kişilik yatağın tam ortasına boylu boyunca uzatıp, "Burası senin, burası benim. Kimse örtünün ötesine geçmeyecek!"

Yatıp uyurlar. Sabah kadın bir gürültüyle uyanır. Oda paydaşı camı açmış aşağıdaki seyyar satıcıya bağırıyordur:

"Lan sabah sabah bu ne gürültü. Başlarım senin patatesinden, soğanından... Atlarım aşağı, gösteririm sana gününü!"

Sözler üzerine kadın basar kahkahayı!

- Niye güldünüz hanımefendi?

- Gece boyunca bir örtüden atlayamadınız, 5. kattan aşağı mı atlayacaksınız?

***

Şimdi Samsun'daki tartışmalara fıkradaki mantıkla bakalım...

Samsun'un vekilleri, Samsun'un hangi konusunu çözdüler de...

Hızlı treni çözecekler...

Kasa tamtakır...

Büyük müteahhitlere para yetiştirmekten yeni yatırıma para mı bulunacak?

Hızlı Tren Samsun için bir OY AVCILIĞI yalanından başka bir şey değildir.

Tutmasak, 2019'da, 2020'de bindireceklerdi...

Ama Samsunluyu bindirdikleri sadece ve sadece yalan makinası oldu!

Yani...

Samsun'daki küçük sorunları ve projeleri çözemeyenler...

Milyarlarca liralık hızlı treni mi yapacak!

***

Mesela...

Otogarın ulaşım sorununu çözememiş olan belediye ve iktidar...

Şimdi otogarı taşıyacakmış...

Demek ki birilerine verilmiş bir rant sözü var...

Birilerinin arsası değerlenecek...

Birilerine inşaat işi verilecek...

Birilerine yönetimi peşkeş çekilecek...

Tramvay götürmek için Otogar yeri değiştirilecekse...

Trafik, su, yapılaşma gibi sorunları çözmek için de Samsun'u taşımamız gerekecek!

Yani...

Tamamı fıkra gibi işler...

Samsun'u Halit Doğan değil sanki hep aynı o rantçı üst akıl yönetiyor gibi...

Aman dikkat!